23 Aralık 2009 Çarşamba

'Ferhat ile Şirin'den çıkardığım ders ...''

On yıldır 
belki daha uzunca bir vakittir
delerim bu dağı azimle
Elimde karakalem
karalarım ak kağıdı
sevdalarım uğruna


Ve fakat anladım ki

sıhatlı su çıkarmak
yarınlar için evvela

Kurtarmak halkı
bu kara hastalıktan


Haydi gürzüm
vur bu dağın sırtına sırtına

İşte bu asıl sevda.

Ulaş YÜKSEL

23.12.2009
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ferhat ile Şirin'den çıkardığım ders ...''

On yıldır,
belki daha epeyce bir zamandır 
                          delerim bu dağı 
                          elimde kalem 
karalarım ak kağıdı  sevdan uğruna 
                          lakin anladım ki,
                          ne sen,
                          ne ben,
                          ne de sevdamız 

Vazgeçip tüm bencilliklerden külliyen 
                          sıhatlı su çıkarmak, 
                          kurtarmak halkı ey !
                          bu kara hastalıkdan
                          işte buymuş asıl sevda
                        

Ulaş Yüksel

15 Aralık 2009 Salı

Baba



Portakal soyuyorum
mis gibi yayılıyor kokusu haneme
Soyunuyorum şimdiki zamandan hemen şimdi
Yıkanıyor 
sanki içim her portakal soymamda
Gülüşün geliyor aklıma ve yılbaşı geceleri
Sıcak ellerin birde, karışık kuruyemiş yediğimde
Meyhane dönüşü baygın gözlerin
ve boğuşmalarımız saatlerce

Yılbaşıları daha bir canlanıyor hatıran nedense
Yokluğunla başlayıp, yokluğunla kapatıyorum seneyi

Bırakıp gittiğin o çocuk
hâlâ seni bekliyor olmasın
Hep, on üç yaşında,
Portakallar sen kokuyor olmasın

Yıkanıyor içim gülüşünle

Ulaş YÜKSEL

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



14 Aralık 2009 Pazartesi

Göç




-->

İkidir gidiyor ceryanlar
Geçen gecede gitmişti epeyce uzun bir vakit

Balkona çıkıyorum yıldızlar çok güzel
Gecenin yüzünde ışıl ışıl tel tel yıldızlar
Gece esmer bir gelin

Fırsat biliyorlar şehir ışıklarının yokluğunu

Görünmek bilinmek arzusundalar bu dem
Hakediyorlarda hani
Ve soğukta daha bir iştihamla mı parlıyorlar ne?
Hep öyle geldi bu bana çocukluğumdan beri
Cam gibi oluyor sanki soğukta gökyüzü
Ve yakın,
uzanıversem tutacak gibi oluyorum hep böyle gecelerde


İkinci gidişinde bir projöktör tutulmuş Kayaardı Bağları'na.evimin az ötesi
Rize'deki çay bahçeleri gibidir bu bağlar seki seki, büyüler insanı


İlk taşındığımda bu mahallaye,
farklı bir kente gelmiş gibi
şaşkın gözlerle etrafı izleyen,
çoşkulu bir çocuktum henüz on iki yaşımda

Ve ayrılmanın verdiği bir hüzün çöreklenmişti çocuk yüreğime
ne kadar güzel olsa da buralarıEski mahallemden,
___________evimden,
______________bahçemden,
_________________köpeğimden ve yedi yavrsundan ...

Şöyle diyordu bir makale de;
İnsan taşındı mı, bir yakınını kaybetmek kadar acı duyarmış bu ayrılıktan
Nenem '' içinde insan olmayan, nefes almayan ev ölür '' derdi hep
Şimdi daha iyi anlıyorum ne demek istediğini
Evet; evlerde insanlar gibidir
Onlarında bir ruhu vardır bence özlenecek

Ve tam burada kopyalıyorum yazdıklarımı ki

yine gidebilir ceryanlar,
yine kararabilir elektrikli pencerem

Zayi olmasın diye emeğim ...

Geçenlerde üç mahkum firar etti cezaevinden
Bir gardiyanı öldürerek kaçtılar özgürlüğe
Bir ses, içimden bir ses; ''arananlar onlar olmalı'' diyor
diyor ama kendi de inanmıyor

Neresine giderlerse gitsinler şu koca  evrenin

Hatta şu cam gibi semadaki, ışıl ışıl yıldızlara bile
Ne dediğine inanıyor iç sesim ,
Ne de yaşayacaklarına
kaçanların özgürce.

Ulaş YÜKSEL

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.


Rötuş 

İkidir gidiyor ceryanlar
Geçen gecede gitmişti epeyce uzun bir vakit
Balkona çıkıyorum yıldızlar çok güzel
Gecenin yüzünde ışıl ışıl tel tel yıldızlar
Gece esmer bir gelin

Fırsat biliyorlar şehir ışıklarının yokluğunu
Görünmek bilinmek arzusundalar bu dem
Hak ediyorlar da hani
Ve soğukta daha bir iştihamla mı parlıyorlar ne?
Cam gibi oluyor sanki soğukta gökyüzü
Ve yakın, uzanıversem tutacak gibi oluyorum hep 
böyle gecelerde

İkinci gidişinde bir projöktör tutulmuş Kayaardı Bağları'na.
evimin az ötesi
Rize'deki çay bahçeleri gibidir bu bağlar seki seki, 
büyüler insanı

İlk taşındığımda bu mahallaye,
farklı bir kente gelmiş gibi şaşkın gözlerle etrafı izleyen,
fazlaca meraklı bir çocuktum henüz on iki yaşımda
Ve ayrılığın verdiği bir hüzün çöreklenmişti çocuk yüreğime
ne kadar güzel olsa da buraları
Eski mahallemden,
                              evimden,
                                             bahçemden,
                                                            köpeğimden 
                                                                          ve yedi yavrsundan ...

Şöyle diyordu bir makale de; insan taşındığında,
bir yakınını kaybetmek kadar acı duyarmış bu ayrılıktan
Nenem '' içinde insan olmayan, nefes almayan ev ölür '' derdi hep
Şimdi daha iyi anlıyorum ne demek istediğini
İçten içe buna yanıyor canım belkide
Neyse şimdi bu saatler başka bir şey kafamın içinde
Insana ve insanı insan yapan vicdana dair ...

Geçenlerde üç mahkum firar etti ceza evinden
Bir gardiyanı öldürerek kaçtılar özgürlüğe
Bir ses, içimden bir ses; ''arananlar onlar olmalı'' diyor
diyor ama kendi de inanmıyor
Uzun ettim sözü diyelim ki öyle ve deyeceğim o ki;
Neresine giderlerse gitsinler şu koca  evrenin
Hatta şu cam gibi semada ışıl ışıl balkıyan yıldızlara bile
Ne dediğine inanıyor iç sesim ,
Ne de yaşayacaklarına kaçanların özgürce.


Ulaş YÜKSEL

13 Aralık 2009 Pazar

Nerde Kaldın

Ellerimi ovuşturmayı,
avuçlamayı nefesimi poyrazında
Boş ceplerimi,
pardüsemin sert yakasını
Yürümeyi kütür kütür karında,
Sıcağın kıymetini,
______kuzunede kestaneyi,
____________kadehte ucuz şarabı,

Birde kanatlarımın altına almayı bir ceylanı,
Nerde kaldın karakış

Özledim seni ...

Ulaş YÜKSEL

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

1 Aralık 2009 Salı

Minik Eller




Bir hortum bağladı çeşmeye küçük kız
Uzanabildiği yere kadar uzattı
Suladı
___________suladı
______________________suladı ...
Sıktı sonra hortumun ucunu minicik elleriyle
Fışkırttı sularını sıkabildiği kadar, uzaktaki kuru otlara

Ya biz;
bu kadarını bile beceremedik
Kocaman kocaman ellerimizle biz.

Ulaş YÜKSEL

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.