26 Kasım 2010 Cuma

Yırtık Muşamba



Seyrediyorum çocukluğumu kapı ağzından
Canım işte şu serili muşambanın yırtığından
Bir kadın toprak pişiriyor bak
Bez yerine toprak sarıyorlar çocukların kıçına

Anne, kim yırtı o muşambayı ?

İzlemek istemiyorum
Ama alamıyorum da kendimi
Hızla geçiyor yıllar birbiri ardınca
bir film şeridi gibi gözlerimin önünden
Böylemi girecektim yeni yaşıma
Kulağımda Karabaş'ın havlamaları

Anne, kim yırtı o muşambayı ?

Fistanında şeker aşırmış dedemin dükkanından
Gurk tavuk gibi topluyor torunlarını
Simsiyah saçları, çifte belikli başına nenem,
Bir Selanik türküsü mırıldanıyor amcam
bir o yana, bir bu yana avluda
Seyrediyorum çocukluğumu

Dedem cimri değil, biliyorum
Gülüyor kasketinin altından
Yine bayram mı ne ?
Sigara da çalarız birazdan
Teneke tereğin ikinci rafından

Ablama güvenir dedem
O önden girer el öpmeye
Biz oyalarız, o aşırır kaşla göz arası
Gider dumana boğarız sonra
dut ağacının tepesini

Anne, kim yırtı o muşambayı ?

İzlemek istemiyorum
Ama alamıyorum da kendimi
Ve, ve ansızın ölüyor nenem
Demeye de dilim varmıyor hala
Ama ansızın ölüyor nenem
Anam gibi kokuyor avluda naaşı

Anne, kim yırttı o muşambayı öyle?


Dizlerini dövüyor halam
Ağıtlar yakıyor kızları hep bir ağızdan
dayanamıyorum, tıkıyorum kulaklarımı
tıkıyorum iki elimle kuvvetlice

Doktorlar kazımış saçlarını
Hala halamda durur çifte belikleri
Offf bakamıyorum, kapatıyorum gözlerimi
kapatalıyorum iki elimle sıkıca

Sular seller, iki gözüm iki çeşme
Çekiyorum burnumu hıçkıra hıçkıra
Evle ahır arasına kaçtığım aralıkta
Hani şu saklambaç oynarken
Sıkça saklandığımız aralık
Aylardan da aralık mı ne

Anne, kim yırttı o muşambayı öyle ?

Kaldır at lütfen, serme bir daha
At gitsin sobaya
Üç beşte patates kuzuneye

Babam koksun evin içi

Ve, ve ansızın ölüyor babam
Demeye de dilim varmıyor hala
Ama ansızın ölüyor babam
Büyüyor ellerim ansızın
sigara kokuyor avuçlarım
annem, kardeşlerim ...
Babam kokuyor
sırtımda ağır bir pardüsü

Anne kim yırttı o muşambayı öyle.Söyle kim !

Kaldır at lütfen,
serme bir daha
Kaldır at sobaya
Üç beşte patates kuzuneye

Babam koksun evin içi

Aynı senenin içinde
Daha soğumadan
çifte yangın külleri
Ansızın dedem ...

Anne kim yırttı o muşambayı öyle, söyle kim!

Ulaş YÜKSEL /
YIRTIK MUŞAMBA / 2010

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Türkülerimiz

Ve bizimle göçer türküler
Türkülerimiz !
İsyanını taşır yedi ceddimizin,
Kokusunu toprağın ve bereketini asırlardır
Harran'ın, Aydın'ın, Çukurova'nın ve sevincini nevruzların
Toplar eteklerini iner yaylalardan salını salını,
tulumlar çalınır ardından,
davullar zurnalar ...
Çeker kucağına bağlamayı ozanlar
curalar sipsiler ...

Türkülerimizle koşturur bu bozkırda
Kabart kulağını dinle, dört naladır hala atlarımız
Hala nasırlıdır analarımızın elleri
Kağnıların gıcırtısı çalınır kulaklarımıza hala

Derken vurulur düşerim
Çanakkale sırtlarında... cönk bayırında ansızın
boğazım düğümlenir 
söylemesem, içimde bir keder oğullanır

Ne işin var senin burda anzak çocuğu !
Bir sen eksiktin türkülerin bağrında
Bir sen bu toprağın koynunda
Fakat ayırmaz bilesin ;
_____________ne dinini,
____________________ne dilini,
__________________________ne de milletini,
Anadolu'dur; acısı haddinden fazla,
yüksünmez seni de bağrına basmaktan.rahat uyu
anadır bizim toğrağımız
yakar senin de ağıdını.içli

Ah, birde şiir
Ayrılırken sap samandan,
Düşerken kasketinden Veli Dayı'nın
bu harman yerinde, şu güneşin altında
Damlarken emek alnından toğrağa
Ansızın şiiri doğurur çatlayan yerküre

Çark urur vecd ile ol demde bir Temmuz akşamı
Savrulur dizeler,
savrulur bir yabanın ucundan türkülerle hep bir ağızdan
Şahlanır mısralar
terli, kara bir kısrak gibi ...
Saçar eteğindeki tohumları avuç avuç.
ilham rüzgarlarıyla bütün evrene.bereketli

Sızar tepeme diktiğim testiden
serin serin mintanımdan içeri
iki yakamın ortasından,
bir araya getirir iki yakamı şiir

Çark vurur mısra menevişlenen saman tozuyla
ve uzanır tertemiz elleri, ağar mavi göğe aşkla
Evrene ve insana anadır ayırt etmeden türkülerimiz
Sarar sarı saman kağıtlarına sıcacık ayırdetmeden insanı
Anadır bizim şiirlerimiz, kucaklar bütün tabiatı hesapsız

Ulaş YÜKSEL 26.11.2010

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

25 Kasım 2010 Perşembe

İskele Alabanga Yelkenler Fora



Ansızın bir pencere açılır. elektirkli
Yelkovanlar konar klavyemin tuşlarına
Kanatlanır parmaklarım
Uçuşur mısralar

Birden bir deniz kokusu sarar odamı
Menevişlenir odamın duvarlarında
Menevişlenir dalga dalga mavi deniz
Martı çığlıkları patlar kulaklarımda

Sür kaptan sür !
Bir kadın tütüyor burnumda
Genzimi yakıyor kokusu
Fesleğen mi desem, karanfil mi
Sızlıyor burnunum direği

Yeniden mi aşık oluyorum ne

Sür kaptan sür !
Aşk çalmış kapımı
Ne duruyorsun hâlâ

Sevdiceğim bekliyor o limanda
İskele alabanda, yelkenler foraaa !

Ulaş YÜKSEL

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ellerin





Benim de öykümlerim var
Herkesin olduğu gibi
İçim acıyor bende kalsalar
Çıkmaları lazım muhakkak

Çıkmaları lazım muhakkak
Söz olup dudaklarımdan
Kâh hüzne yol olup, kâh sevince
Şiir olup parmaklarımdan

Kime ne kadar dokunur bilmiyorum
Fakat dokunmak; yaşamaktır diyorum

Hadi uzat ellerini
Çıkar beni düştüğüm bu kör kuyudan
Ellerin iki beyaz martı
Hadi tut mısralarımın ucundan

Ulaş YÜKSEL
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

20 Kasım 2010 Cumartesi

Tanrı'nın Krallığı



Ey İsa
Yalnızca çoçuklar girebilir demiştin Tanrı'nın Krallğı'na
Hasır altı ediliyor söylediklerin, görüyorsun değil mi.
Ağlıyor putlaşan heykellerin çocukça

Oysa; yalnızca çocuklar girebilir Tanrı’nın Krallığına
Ne çabuk unuttular,
Yalnızca çocuklar

Büyü diyorlar, büyü artık
Büyü diyor kendi öz çoğunu öldürenler
Büyüdükçe küçülüyorum
Küçüldükçe arınıyorum ellerimin kanından

Büyüyorlar,
Boy veriyorlar, yarışıyorlar
Sabi kanıyla dolu bu ummanda
Kendi yüreğini avuçlarında sıkanlar

Ulaş YÜKSEL


(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerineaittir.

19 Kasım 2010 Cuma

İki Çocuk Bir Kadın



Bir çocuk

Bir ses,
Bağırsın çağırsın

Bir koku,
Terlesin altın saçları

Bir dokunuş,
Tırmansın omuzlarıma

Bir ışık,
Baksın koca gözleriyle
________şaşkın ,meraklı,
_____________gözlerimin içine

Bir kadın ,

Tutsun ellerimizden
Büyütsün ikimizi de

Bana eş,
Bize anne

Bir çocuk, bir kadın
Bana yaşamak .

Ulaş YÜKSEL
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.















At arabasında ve damda
Tenime dokunan seher yeli
Üzerime çektiğim kalın yorgan

Amcamın oğlu Cüneyt:
‘’Saymayın sakın sivilceyle dolar elleriniz ‘’
Saymaya korktuğum yıldızlar

Avluda uluyan karabaş
Ah karabaş güzel atım,
altı yaş yoldaşım

Saksıda fesleğen ,
______kapıda büyük asma,
_____________avluda akasya

__________________ahırda kırmızı kısrak ..

Toprak çeker deler,
______yaklaşdıkça ölüm

ama henüz çok erken değil mi ?

Peki nedir beni
bu denli maziye çeken
Ah çatlak ellerim,
bilyelerim, tahta atım
Damda gül suyum, topacım
eşikte naylon çetiklerim

Bütün bilyelerimi,
tüm kibrit kağıtlarımı,
tahtadan kılıcımı ...
Durmayın! acele edin
Getirin çürümeden
pancar tekerlekli arabamı

Kaybettim, bulamıyorum,
nerde yitti çocukluğum
kale dibi, doksan üç güzü
kiler ağzı, köy düğünü
su kabağı, kara kazan,
teneşirde buz gibi babam
ağlıyor susmak bilmiyor yıllardır,
hıçkıyor içimde bir çocuk el aman.

Ulaş YÜKSEL
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

14 Kasım 2010 Pazar

Doğa Anam


Doğa Anam (Yeşil Ordu)


Yeşil bir yorgan serelim üzerine yerkürenin
çıkarıp ceplerimizden bütün meyve çekirdeklerini,

yeşil bir sancağı olsun dallarıyla, yapraklarıyla
derin derin nefes alan bu heybetli ordunun,
okşasın büyük elleriyle
kol kanat gersin tüm dünya çocuklarına
uzayan gölgesiyle

biz tohumlar saçalım toprağa
yarışalım son kara parçasını yeşertene dek

yeşil bir üniforma biçsin kendine
biçsin terzi elleriyle toprak anam
teri annem, teri yağmur kokusu
kendi bağrından yeşeren


Ulaş YÜKSEL


NOT:Sanrım son bin yılın en güzel çekirdeklerini vermiş doğa anamız bu yıl ..Lütfen atmayıp biriktirip, ilk fırsatta, kar da düşmeden sokun koynuna toprağın bir bir ...

Sevgimle...

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerineaittir.

Islak Postal

Ne getirdin dedi memleketten
Düştü başım önüme
Baktım postallarıma,
Dalgın, şaşkın

Postallarım kuru


Ne işim var benim burada

Bu elimdeki soğuk demir de ne

Bir iç çekip,
Kaldır başını bak
Bak dedim semaya
Bu şeytan uçurtmasını,
Bu kuyruklu sevdayı getirdim ardımsıra
Her gece sevdiğimin damından yükselen
şu yıldız kümesini


Düştü başım önüme

Baktım postallarıma
Dalgın, kederli

Postallarım ıslak


Ulaş YÜKSEL

(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerineaittir.