27 Kasım 2014 Perşembe

saklasam sır gibi
vurur yüreğime kordan mührünü
hangi sevda dile gelmez ki
bu susku öldürür beni

Ulaş Yüksel
adın yazılı 
gönlümün gergefinde
nakış nakış 
sözlerin kök boya

durma hadi, 
kalbimden öp beni
bir bülbül havalansın
göğsümün kafesinden

ıslat ağzımda ağzını
dudakların dut kurusu

Ulaş Yüksel
gün yüzü görmemiş köstebek
hiç çıkma deliğinden
buralar çok karışık

bir alışkanlığın adını
aşk sandık bir çoğumuz
başımız göğe erdi zannettik

hayvanını besliyor 
şu çift adını aşk koyup
genellikle yatak odasında

ölesiye yabancılar
ama kimin umurunda
hayvan sever her ikiside

Ulaş Yüksel
hecelesem adını 
izin kalır dudağımda
ağzım karanfil kokar

şahlanır şiir atım
atlayıp geleyim sırtına
kalemim yine aşk  tüter

Ulaş Yüksel

Îki mum yakiyorum sonra
Gecenin herhangi bir saatinde kalkıp
Daha derinlikli göresin dıye 
Sözün ardındaki o derin manayı 

Biri ben; ikisi sen...


Ulaş yüksel 

25 Kasım 2014 Salı

gözlerin öldürür beni 
ikiyi bir eden

derinlemesine ölürüm 
nefesinle dirilirim ben

Ulaş Yüksel
izlerimi taşır o sokak 
hayır hayır içimde taşırım izlerini

gizli yollar bilirim hep sana çıkan
köşe başlarından seyrederim
bir ceylan gibi süzülüşünü 
dalgın, hüzünlü, bir başına

avcı olmayı beceremedim hiç
dönüp baksan, oracıkta vurulurum

Ulaş Yüksel
ardına düştüğüm 
kendi gönlüm oldu hep

hep aynı kadını sevdim 
ben aslımda

Ulaş YÜKSEL

21 Kasım 2014 Cuma

kıskanıyorum, elimde değil
o halde seni seviyorum da değil
sanıyorum sahipleniyorum seni 

Ulaş Yüksel
tam dayak yediğim yere çekip arabamı
acıma güldüğüm noktadan ,
caddeden geçenleri izledim bugün
faşizmin penceresinden 

makinalaşan insanların dünyası bu
otomobiller de kaldırımdan akıyordu zaten
sevmiyorum çarşıya inmeyi ve çalışmayı
adına sosyalleşmek dedikleri 
o ç/abuk subuk ilişkileri

iyiyim  böyle 
belki parada kazanırım birgün hani yazdıklarımdan
olsada olur, olmasa da olur demenin rahatlığı var bende
büyük devlet bu, hiç bozamam keyfimi

ne istediğimi bilmiyor olabilirim evet
ama ne istemediğimi çok iyi biliyorum 
hayır, kalabalıklar gibi düşünemem asla 
asosyal değilim ben canımn içi
bir salgından kaçıyorum sadece
işte olan bu.

Ulaş Yüksel
O bir kısrak,
gem vurulamaz bir deli tay
lirik, asi ...!

yükseklerden uçan bir anka
meşrebi hür !

O, bir tek kişiye 
hapsolmayacak 
kadar büyük bir nur

önü alınamayan bir sel,
o bütüne meyilli
parçaya değil.

Ulaş Yüksel / Sevi 
ya gözlerim maviyse
gök oturmuşsa kıyılarıma
ya göç yoluysa kuşların 
kafatasımın çeperi
uzanmışsam boylu 
boyuna kendi içime
.
.
peki ama o zaman 
çektiğim bu hasret, 
duyduğum bu özlem ne
sarılsamya kendime 
bunca kendimleyken
yetmeli ya bu bana 
öyle değil mi

ah...
biri bana deyiversin
nedir bu esrar 
ne bu giz ?

Ulaş Yüksel
ne soğuk perşembe bu böyle
sokuyor hançerini bağrıma cani
bir sıkıntısı var bilirim
ferman çıkmış cumaya
mihrap kan revan...

ellerin tutuşturur günü canımın içi

ve şu duraksız göğü
seninle ısınır bu yer küre
yoksa; ne perşembe, ne cuma, ne ben...
böylesi üşümezdik inan !

Ulaş YÜKSEL
Kasım mı kaldı deme
aşk, Kasım'ı henüz giydi
konuşmak sırası ağaçlarda
ne varsa eteklerinde dökerek
son bir defa hep bir ağızdan 
yaprak yaprak

uzunca bir suskunun bağlangıcı bu
hep diyorum, yine derim;
'' bütün haşmeti ile görünmedikçe son defa
terketmez seni söz ve şey... ''

rüzgarla sevişiyor imdi tohumlar 
savrulup düşüyor tane tane
yarılan toprağın rahmine iştahla
ah bu çınar yaprakları
tıpkı annemin elleri
okşuyor yerin yüzünü anaç
sırlıyor yere düşen her bir daneyi

hummalı bir hazırlık var kışa seyri doyumsuz
en çok bu mevsimde seviyorum bankta oturmayı
umrunda değil çamların yağan yağmur da benim
bilge ağaç şu çamlar, ağacın kamili vesselam
hep yeşil, hep bahar dalları
kuş olsam hani, kuş olsam şuncacık
yurt tutardım bir çam ülkesini 
illa ki.

Ulaş Yüksel
konuşurken şair değilim 
parmaklarım çenemden daha maharetli
güzel bakarım fakat hani
söze ne gerek...

Ulaş Yüksel 
kopar seni esir alan o şeytani bağlar 
kırılır halka halka bütün o paslı zincirler

tam da orada başlar insan gerçekten sevmeye
bütün beklentilerin ötesine geçtiği sapakta

işte bu sevi canımın içi, aşktan öte 
ne benimsindir, ne benden ziyade

yokluğuna gönenmem, varlığın merhem 
beni hür kılar, seni kutsar...

Ulaş Yüksel
birazdan karılırım, 
akıp giden sokağa 
ağır, aksak, 
bir derviş edasında,
düşünceli..

belki bu sefer 
gece içimden geçer 
illa ki geçer 
bakarsın koca'rım bende
ışır ağzımda söz
bıyığıma kırağı düşer

ve güne çıkarsak sevgilim
illa ki konuşurum
ama sen, suskuma kulak kesil daha çok
söz, vurur boyununu diyemediklerimin
demeye, güç yetiremediklerimin

gözlerime bakma sakın !

Ulaş Yüksel
neden şairler üstlenir 
yaşadıkları kentlerin hüznünü 
hep
onların ellerinden başlar 
güller kanamaya

acı kalmasın hiç
gülmek halka ait bir eylem
varsın olsun
bilinçsizce 
gözyaşı kuruttum andacımda

Ulaş Yüksel
biz
bir iç'tik
güzelleştik

biz 
bir güzelleştik
içtiler bizi

Ulaş Yüksel
öyle bir yaşa ki bu hayatı
bir tek ölüm kalsın...
geride deneyimlenmeyen

sonra atıl onun da sularına
bi an bile terddüt etmeden
dönüp arkana bakmadan

Ulaş Yüksel

13 Kasım 2014 Perşembe

elbette ki; 
tutsam ellerini daha güzel olur hayat.fakat
aşk denen bilge 
açtı en büyük sırrını
kendi gönlüme sarılmayı öğretti
gelişinle bir bahar devinir sinemde evet
ama koymuyor artık hiçbir ayrılık nihayet

yüreğim, her aşkta, 
yıllanan sıcak şarap beden küpümde
ve ben, 
soğurdukça kendimi, taşıyorum kabımdan
o ser hoşluk ki; benzemez hiçbir sarhoşluğa
yüzüyorum aşkın da ötesinde 
derin sevi denizinde...

Ulaş YÜKSEL
Yalnızlığın yumuşak, ipeksi elleri vardır, buna rağmen güçlü parmaklarıyla kalbi kavrar ve canını hüzünle ağrıtır. Yalnızlık, ruhani yücelmenin olduğu kadar, hüznün de yandaşıdır.

Kırık Kanatlar, Halil Cibran

hüzün yakışıklıdır 
keder çirkin güzel
gam kapılardan ırak
düşman başına desem inanma

fazlası kalbe zarar !

üç oluklu bir köy çeşmesi bu
ne zaman yıkasam ellerimi 
çok geçmeden alnım ışır 
koynumdan bir güneş yükselir

Ulaş Yüksel

9 Kasım 2014 Pazar


kanını işler bu yarasalar canını
insan hayatı ne ki; ne ki yerin üstü
yerin altı; ölülerini işler, böyle döner
böyle döner bunların kanlı çarkı

bir halkın kurtuluşu felan değil bu
soktuğun kumdan çıkar artık kafanı
görmüyor musun kaynıyor yerin altı
simsiyah akıyor artık bu coğrafyanın kanı

Ulaş Yüksel

8 Kasım 2014 Cumartesi


ne zahmetlere girildi
ne kabuklar kırıldı
deldi taşı sabırla
çelikten sert

her şeyden kutsal
şu insanın emeği 

doldu çakmağa yedi kat yer, 
urdu çakmak taşını yalım yalım
ışk oldu emek düştü ocağa. aş oldu
var mı bundan daha tatlı sofra 
emekten daha leziz nimet

öpte başına ko ufaklık
döl tutsun usunda bu bilinç
ekmek değil o...
o emek.


Ulaş YÜKSEL

-

teknesinde kapitalizmin ezmeye üzüm gerek
kanın o senin, kadehteki emek
zevk ile riyanın koynunda,
o salyalı ağızlarda ...

besmele o dudaklarda bir iğreti
ve sen ey !
rahman ve rahim olanın alınteri
ne zaman yırtacaksın bu kara perdeyi
binlerce yıllık bilinç
uyan !

Ulaş Yüksel / Ilımlı Kapitalizm

6 Kasım 2014 Perşembe

kim demiş ayrılıklar kanatır diye
o yakınlıktı asıl, bizi mahveden

hürrriyetin diğer adıdır ayrılık canımın içi
kırılması gerekir zincirlerin bazan

kendi iç ülkene göçtür bunun adı
kendinle buluşmak şöleni

bak... acı yok !
iyi yokla kendini. acı yok

Ulaş Yüksel
düşürme yüzünü gönlüm ey !
boşver, karartma aynanı artık
hüzün sende çok çirkin duruyor
her şey yolunca akar
bilirsin bunu pekala

bulanıyorsa suyun ayır yolunu
ne sen yorul artık ne gark olan çırpınsın
selam deyip akalım tevezu ile 
nasılsa aynı denize dökülür kalblerimiz

Ulaş Yüksel
bir salıncak var gündüzleri bindiğim
eğlendirir parktaki tüm çocukları
mecbur ki; henüz hazır değil bir çoğu
bir salıncak var gündüzleri bindiğim
geceleri zincirsiz sallandığım...

Ulaş Yüksel
bu gece,
şimdi birazdan
cehennemin dibinde değil
bir madenin o dipsiz karanlığında uyuyacağım, 
hem de hiç uyanmamacasına 
''madenciliğin fıtratında var'' denilen o kara ölümle koyun koyuna

yeni Türkiye'ymişya, 
sözde bitmişya fukaralık bu memlekette...
ıpone'undan okursun bu son sözlerimi artık 
çıplak kıralın kapıkulu ey !

kızgınım sana evet
ama kalbimdeki bu öfkeyle gitmek istemiyorum.deymezsin 
öyle karardı ki artık ellerin deymezsin
öyle körsün ki deymezsin
kanım tüter bacandan 
öyle kurumuş ki kalbin.deymezsin

ama yine de iyi geceler, 
yine de iyi uykular, 
yine de
yine...

şimdi söndür ışığımı da
vicdanında boğulayım
sırla, rahat uyuyayım..

'Ulaş Yüksel