30 Nisan 2016 Cumartesi

Bir şiir okumağa kalksan 
herkes gözlerini kaçırır
Bir türkü, bir fasıl mırıldansan 
Anında of pof arabeske ayarlı kafalar
Ama nedense hep dinlenilmek isterler
Dedikodudur meslekleri öyle ya;
Kim satacak arkadaşlarının sırlarını
Vurdulu kırdılı şiddet dolu filmlerdir 
Mafyavari ucuz tiplerdir idolleri
Ne içlerindeki insandan haberleri olur
Ne ruhunu besleyecek şunca nimetten
Kör gelir şu aleme yine  kör doğarlar ötelere 
Uzun lafın kısası tahammül kalmadı
Terk-i diyar eylemeli gönlüm ilk fırsatta
Çekilmez oldu, durulmaz artık buralarda

Ulaş Yüksel
Elbet düzelir bu böyle gitmez dedik
Ince eledik a gönnül sık dokuduk
Kendi iskembemize kendimiz teptik
Suskunun dehlizlerine inelim imdi

Ulaş Yüksel

29 Nisan 2016 Cuma

Yar bana kapısını açmış
Gün olmus başıma kakmış
Ya kapısız kilitsiz imdi viran
Şol gönül evime n'olmuş

Kadın nedir bilmezken
yüreğime aşkı düşmüş
Ne akıl komuş ne fikir
dünyaya düşman etmiş

Ne dost kalmış yöremde
yamacımda ne arkadaş
Aşk koruyla gözlerimi
daglamış da kör etmiş

Felek yine sevdik diye
bizi suçlu ilan eylemiş
Adım sinsiye, nanköre
Arsıza ahmağa çıkmış
Gönül işte yücelerden yüce
Her ettiğini siler bir çırpıda ferman dinlemez

Onca geceninin içinden bir gündüzü cımbızlar
Son sözünü ; "At zihninden beni kendini üzme"

Kalbinde bir sevgi kırıntısı sezer de hâla
Yine hoş kalsın hatıran diler

Ulaş Yüksel
Senin canını yakayım derken 
Tuz basarım 
kendi yaralarıma şu dizelerle
Bir iyice ögrendim ki
Şairini vururmuş meğer ilk 
bu şiir oku.

Ulaş Yüksel

28 Nisan 2016 Perşembe

Bende bilmiyordum 
bu kadar ince düşündüğümü 
Ne çok incinmişim içten içe oysa heyhat
Kendi yüzüme yabancıymışım onca yıl
En ince yanlarımı, sırlamışım, kaba bir işçilikle
Giyinip o neşe zırhını savmışım hep gam oklarını 
Acıyı bal eylemişim yani, acemi bir ustalıkla
İçimde büyüttüğüm o ağaç simdi karşı konulamaz
Yırtıp attı adeta güne perde o sahte zarı
Çatlattı taşı göğe ağdı elleri ki
Bir bir dağılıyor artık 
tüm o gölgeler

Ulaş Yüksel
Yüzüyorum nicedir 
bir balık misali
ölümsüzlüğün sularında
Ölsem şimdi şu an 
Çıksa canım şuracıkta yani
Ben yine kendime doğarım
Ölümden ırak dirilikten öte
Bir acayip sahradayım

uLÂs... / Toros Tabletleri
Kac mısra dizilir
alt alta
Kuğu boynundan başlayarak
ak pak
Gül memeler arası damladı mı mürekkep
Gök mavi
Vurulur kelamın boynu ey
Sus pus

Ulaş Yüksel


27 Nisan 2016 Çarşamba

Omuz başlarında tutulmuş 
Sevdanın en karasına
Kaybettiği hazineyi güneş
Teninde bulmuş ziyasını

Ulaş  Yüksel

26 Nisan 2016 Salı

Ve sustukça ben,  hele şu sıralar sen
Bütün kalabalığıyla ağız dolusu,
Dize dize gelir üstüme şiir

Ne dayaklar yemişliğim var iki mısra arası
Evet, ustayımdır saklamakta gerçeği fakat
Bir tek andacımdan kaçıradım gözlerimi

Velhasıl kelam uzatmağa gerek yok
Bir beyaz sayfa ol canımı ye
Ders çıkar, ibret al şu suskudan sende

Ulaş Yüksel


Bir şiire kurban etti sevdiğini
Ölümsüz kıldı andacında fakat
Bir damla mürekkep pıhtısından
Yarattı noktadan başlayarak
Aşk değildi pişiren 
Daha çok ayrılık acısı 
Ah şu başımıza gelen işler
Ataşa bağımlı kalpler mezarlığı
Tanrının vücudunda Kocaman 
Onulmaz ve tatlı bir yara şu insan

Ulaş Yüksel /1453


Ne vakit söküp attın kalbinden 
Tüm bağlarından hür Anka misali
İşte o gün susmayı dene

Dur, 
        yavaşla ve  
                          soluklan biraz
Tadını çıkar, 
                          zevkine iriş 

Yetim malıdır sahip çık
Sırra mezar et kalbini
Bu kelli sessiz sadasız 
Başka türlü sev beni


Ulaş Yüksel

25 Nisan 2016 Pazartesi

Ne bahar ne bahar
Bak şu hınzır kuşlara sen
Şu edepsiz bülbüle
Ah ne fasıl Kayaardı'nda
Uzanmış nağmeler 
Derin vadi boyunca 
Patlamış tomurcuk
Gül yine mahçup

Ulaş Yüksel
Gidiyorum ben
Yürüyecem biraz
müdürün evinin altında
Hani o kendimi 
bir bulup bir yitirdiğim yolda
Iki el de ateş ederim belki
Yansın Kayaardı 
Yankılansın koyaklar 
hakkani öfkem...

Ilgisiz bırakmaya gelmiyor canımın içi
Ancak sevginin simyasında dönüşüyor
Gidiyorum ben bilirsin ustayım bu işte
Hüznümü sevmeye...
İyi geceler Eleni 
Kal sağlıcakla

Ulaş Yüksel
şiiri sevmeyen 
kadınlar tanıdım
bomboştu bakışları,
türkü dinlemeyen 
ve söylemeyen kadınlar
kuru lakırdı tüm sözleri

Ulaş Yüksel

Say ki bir kamışlık şu alem
Çocuklar en tatlı yeri

Ulaş Yüksel / Şeker Kamışı 😊
Ben zaten üryanmışım
Dizelerim giydirir beni...

Ulaş Yüksel
Sarhoş diyor
Kominist işte ne olacak 
Bıyıkları ağzına dolmuş
Bunların alayı ayyaş
Hor hakir görüp tepeden bakıyor
Türlü küfürler peşisıra
Nasılda ezber etmiş mubarek
Sanarsın sure okuyor

Neyse bi'yol geçmeyelim bunları
Gelelim asıl meseleye imdi azizim
Bizimkisi diyorum, üzüm sarhosluğu hani
Sabaha geçer ki, bak geçti bile
Kimbilir ne derdimiz var hem
Bir sorsaydın keşke

Amma sen gönül yıktın 
Yani devirdin kabeyi bir sözünle
Şimdi,  de hele hacı emmi 
Bizimkisi geçti gitti ya
senin bu onulmaz sarhoşluğun ne olacak
Var kendi haline yan   
Yaş ermiş kemale, 
Ak sakal, badem bıyık ey !
Toprağa bakıyor bir gözün
Vazgeç artık milletin işine çomak sokmaktan
Gönüller yapmağa bak !
Mamur etmeğe, tamir etmeğe.

Ulaş Yüksel
Oldukça derindir 
Bakma belli etmez, 
kimse boğulsun istemez 
Dalgalanır,
kendi koylarını döverek

Yüzme bilen,
bir kadınla karşılaşmadı hâlâ
On yıllardır süren,
acayip bir talihsizlik işte
Neylersin...

Kırka da erdi erecek, 
ne kaldı şunun şurasında
Fakat yok işte 
ne geleeen ne giden
Nerede o deniz kızı 
hani iyot kokan
İmbatların esrikliğinde
O'na... 
denizliğini bildirecek olan

Ulaş Yüksel

23 Nisan 2016 Cumartesi

Rüzgar dile geldi 
erguvan yaprağında
Ne rüzgar ne erguvan
Şiir kendini ilan etti anda

Ulaş Yüksel

20 Nisan 2016 Çarşamba

Başka bir şey vardı işte biliyorum
Evet şehvetin ve tenin ötesinde
Dehşetli ve daha çok ruha tesir eden 
Gönlümden kalbine akan bir nehir adeta
Tam tersi yahut her ikisi de aynı dem heyhat !
O sırlı ve ışıklar saçan derûn yatağında görmüşüm
Ben kendi yüzümü, bu suyun aynasında...

Ulaş Yüksel  / Toros Tabletleri
Bazı gülüşler vardır 
Her sabah, ille her sabah
Güne onla başlamak gerekir

Ulaş Yüksel
Kimi ödüller vardır küçültür sahibini
Esaretin kıskacında dar eder ömrünü

Ulaş..

14 Nisan 2016 Perşembe

bunun için miydi derler duymasan da duyarsın
şuncacık şey için mi bu ayrılık 
-ayrılık vuslata denk

bilmezler ne çok şey birikmiştir dağ misali
defalarca dağlanan yüreğinde
-yüreğin kan deryası

sadece bir kıvılcımdır o 
son demde bardağı taşıran
-kıvılcım, bir orman tutuşturan

gitmeyi de iyi bilirsin  artık ustaca
sevsen de hâlen kendine saygından
-gitmek ki yine sana sığınmak 

ve ne yana dönsen uyuyamazsın bir türlü
kanarsın için için durmadan
-döşeğin mayın tarlası, yorganın dikenli tel

Ulaş Yüksel
Şu pas tutmuş tulumbanın 
asılsam koluna cesaret edip
ne anılar ne anılar...

otursan altına kapayıp gözlerini 
çocukluğun fışkırır hani tertemiz 
arınırsın.

Ulaş Yüksel
neden onca yakını varken 
her şeyini bir yabancıya
anlatmak ister insan

ah zavallı insan !
belki de hiç bir gün 
hiç bir yakını olmadı da ondan

Ulaş Yüksel

10 Nisan 2016 Pazar

bana bir söz/cük verir misin
ve fakat öyle 
bilindik lakırdılardan berice,
erkeğe yahut kadına değil 
insana yakışır mertlikte
bozulmayacak bir ahit
cinsiyet üstü bir söz !


Ulaş Yüksel /Ahit
yoklarım yüreğimi her gün 
ışıklar söndüğünde en çokta
na şuramda hâlâ 
kırmızı bir karanfil gibi 
taptaze durur gülüşün

ve şimdilerde ben
bir başka seviyle
okşamayı öğreniyorum
hüznümün, terli 
ve kıvırcık saçlarını

Ulaş Yüksel

6 Nisan 2016 Çarşamba

Bir eski zamandır kokar hala 
Keskin bir kılınç gibi ışıldar 
Acı bir hatıra aklıma düşen imdi
Yutkunsam boğazım yırtılır 

Dedemin sıcak elleri cigara kokan
Nenemin selanik mavisi gözleri yoklar usumu
Ah! bu kaçıncı vurgun böyle
Ben büyüsem, anılarım büyümüyor
Olmuyor işte.

Ulaş Yüksel
" Seni seviyorum " sözünden soğuttun sen beni
Artık bunu başka türlü söylemeli başka türlü işitmeli
" İşi aynasıdır kişinin lafa bakılmaz " 
Artık söze itibar etmemeli !

Ulaş Yüksel
Bilmiyorum demenin rahatlığı var bizde
Alakasız cevaplar vermenin gerginliği bayım
Biliyormuş gibi görünmenin dayanılmaz kibri sizde

Ulaş Yüksel
İçtiğim sigaraya kadar karışıyorsun
Eeey uzun adam !
Ve fakat çıkmıyor kaç gündür sesin 
Memleket diyorum memleket 
Bir çınar ağacıysa, bir çınarsa...
şu güzelim bahar akşamı memleket
Düşüyor birer ikişer yaprakları tazecik 
Görmüyor musun !

Ulaş Yüksel / €n$ar