açsam avuçlarımı
gülüşlerin dolsa
içseeem içsem
hiç ayıkmasam
bir türkü tuttursan
dizlerime yatırsam nefesini
okşasam okşasam
hiç üşümesem
Ulaş Yüksel
26 Temmuz 2016 Salı
14 Temmuz 2016 Perşembe
Ben içten Selanik'li
Dıştan yüzüm şiire çalar
Sen andacımda biriktirdiğim yedi renk
Böyle kanat çırpmasaydın Eleni
Yüzünün kumsalına uzanmazdı söz
Ellerimde bu deniz birikmezdi böyle
Gözlerim ah !
Birazdan kepenk indirir ve
Gün doğar yine dalarım hayaline
Yedi yirmi dört dükkan bizim nasılsa
Para geçmez zinhar !
" Aşk akçe pak gün içinde "
Ulaş Yüksel
Dıştan yüzüm şiire çalar
Sen andacımda biriktirdiğim yedi renk
Böyle kanat çırpmasaydın Eleni
Yüzünün kumsalına uzanmazdı söz
Ellerimde bu deniz birikmezdi böyle
Gözlerim ah !
Birazdan kepenk indirir ve
Gün doğar yine dalarım hayaline
Yedi yirmi dört dükkan bizim nasılsa
Para geçmez zinhar !
" Aşk akçe pak gün içinde "
Ulaş Yüksel
11 Temmuz 2016 Pazartesi
İsmini sayıklıyorum her an
Ve fakat elim varmıyor telefona
Çünkü canımın içi.. laf kalabalığı
Konuşmaya değer her şey değersiz
Konuştukça biz ölüyoruz ağır ağır
Lütfen gör artık
Otur şöyle karşıma tek kelime etme
Böyle geçsin varsın günler sabret birazcık
Ve dağıldığı noktada ilkin can sıkan o sis
Bir de o sabah gör sen güneşi
Birlikte hiç batmayan bir güne çıkağız söz
Seyret nasıl ışıyacak ellerin ve gözlerin
İlk kez kendine şahit olmanın
Beni ve kendini gerçekten görebilmenin sermestliğiyle
Kırıp söz küpünü o dem sen de bu aşkla
Tüm harflerin ötesinde bir burçta
Kendi ağzını mühürleyeceksin
Benim dudaklarımda
Sıkıldım tüm bu aptalca akıl oyunlardan
Sahte rollerden, tüm merasimlerden
Abuk subuk inanışlardan, iddialardan ve rituelden
Tüm bu sahtelikten ve daha bir çok seyden...
Söyle şimdi, yoksa yalnız öleceğim
Benimle susmaya sevgilim
Belki bir ömür
- Var mısın..
Ulaş Yüksel
Ve fakat elim varmıyor telefona
Çünkü canımın içi.. laf kalabalığı
Konuşmaya değer her şey değersiz
Konuştukça biz ölüyoruz ağır ağır
Lütfen gör artık
Otur şöyle karşıma tek kelime etme
Böyle geçsin varsın günler sabret birazcık
Ve dağıldığı noktada ilkin can sıkan o sis
Bir de o sabah gör sen güneşi
Birlikte hiç batmayan bir güne çıkağız söz
Seyret nasıl ışıyacak ellerin ve gözlerin
İlk kez kendine şahit olmanın
Beni ve kendini gerçekten görebilmenin sermestliğiyle
Kırıp söz küpünü o dem sen de bu aşkla
Tüm harflerin ötesinde bir burçta
Kendi ağzını mühürleyeceksin
Benim dudaklarımda
Sıkıldım tüm bu aptalca akıl oyunlardan
Sahte rollerden, tüm merasimlerden
Abuk subuk inanışlardan, iddialardan ve rituelden
Tüm bu sahtelikten ve daha bir çok seyden...
Söyle şimdi, yoksa yalnız öleceğim
Benimle susmaya sevgilim
Belki bir ömür
- Var mısın..
Ulaş Yüksel
Başkalarının ağzına düşmekten biz
Biz kendimize inanmayı unuttuk Eleni..
Bir şey yapman gerekmiyor
Sadece bir son ver buna artık
Bak nasıl da soluklanacak o dem
Onlarca yıl sabırla bileylediğin yüreğin
Ve şu asil yalnızlığın senin.. pırıl pırıl
Kendi kendine yetmenin kudretli ışığı
Ah Eleni...
bal gibi biliyorsun işte uzun etmeyeceğim
Seni yine kendi ellerin kurtaracak
bu keşmekeşten, bu mahşer yerinden
Ulaş Yüksel / Yalnızlığa Övgü
Biz kendimize inanmayı unuttuk Eleni..
Bir şey yapman gerekmiyor
Sadece bir son ver buna artık
Bak nasıl da soluklanacak o dem
Onlarca yıl sabırla bileylediğin yüreğin
Ve şu asil yalnızlığın senin.. pırıl pırıl
Kendi kendine yetmenin kudretli ışığı
Ah Eleni...
bal gibi biliyorsun işte uzun etmeyeceğim
Seni yine kendi ellerin kurtaracak
bu keşmekeşten, bu mahşer yerinden
Ulaş Yüksel / Yalnızlığa Övgü
Kaç ananın ciğeri pare pare
Ne bayramı ne sevinci a avare
Memleket yanıyor görmez misin
Aklın fikrin hâlâ sevap ticaretinde
El oğlu gelmiş sarmış yurdu
Satılmış limanlar dağıtılmış ordu
Vatan millet Sakarya dilinde
Meclise dolmuş iti kurdu
Evladın gece gündüz dirsek çürütür
Diplomasız hırsızlar gemiler yürütür
Elde kuran dilde besmele sapıklar
Milletin malını hamuduyla götürür
Tükendi Ulaşi kalmadı sabır
Dervişlik abasin çıkardım bugün
Atam Ahmet Yesevi kalmadı hatır
Hain dostu akrabayı sildim bugün
Ne bayramı ne sevinci a avare
Memleket yanıyor görmez misin
Aklın fikrin hâlâ sevap ticaretinde
El oğlu gelmiş sarmış yurdu
Satılmış limanlar dağıtılmış ordu
Vatan millet Sakarya dilinde
Meclise dolmuş iti kurdu
Evladın gece gündüz dirsek çürütür
Diplomasız hırsızlar gemiler yürütür
Elde kuran dilde besmele sapıklar
Milletin malını hamuduyla götürür
Tükendi Ulaşi kalmadı sabır
Dervişlik abasin çıkardım bugün
Atam Ahmet Yesevi kalmadı hatır
Hain dostu akrabayı sildim bugün
Hiçbir şeye inancım kalmadı artık
İnsanların dostluğu yada düşmanlığı
Hiçbir şey ifade etmiyor uzun süredir
Gariptir, bir çok şeye ve
kimseye ihtiyaç duymaz bir hale geldim
Her geçen gün giderek hissizleşiyorum
Duygularımın esaretinden adım adım uzaklaşarak
Ve seyrederek bu acayip aynılaşmayı umursuz...
Deliler
meczuplar
bilgeler
ve çocuklar hariç
Bu durumun canımı yakması gerekmez mi Eleni
Oysa ben kafesini parçalayan bir tuti kuşu sevinciyle
kendi göğümü keşfediyorum
Sizin mavimsiniz sizin olsun
Benim mavime dokunmayın artık
Uçmayı ben.. gerçekten uçmayı,
kendi kanatlarımla !
henüz öğreniyorum
Ulaş Yüksel
İnsanların dostluğu yada düşmanlığı
Hiçbir şey ifade etmiyor uzun süredir
Gariptir, bir çok şeye ve
kimseye ihtiyaç duymaz bir hale geldim
Her geçen gün giderek hissizleşiyorum
Duygularımın esaretinden adım adım uzaklaşarak
Ve seyrederek bu acayip aynılaşmayı umursuz...
Deliler
meczuplar
bilgeler
ve çocuklar hariç
Bu durumun canımı yakması gerekmez mi Eleni
Oysa ben kafesini parçalayan bir tuti kuşu sevinciyle
kendi göğümü keşfediyorum
Sizin mavimsiniz sizin olsun
Benim mavime dokunmayın artık
Uçmayı ben.. gerçekten uçmayı,
kendi kanatlarımla !
henüz öğreniyorum
Ulaş Yüksel
Bakışlarında ne var bilmiyorum
Ama dokundukça kanatlarıma
Yanıyorum...
Ve yandıkça dudaklarımda
Ve yüreğimde deli tadın
Tattıkça katmerleniyor açlığım
Yüzümün aynasında ellerin
Ellerimden başlıyorum Eleni
Ayakları yere basan bu defa
Evet... galiba gerçek bir aşk bu
Kendi izimin çemberinde dolaştığım
Hep başladığım noktaya çakıldığım
Ulaş Yüksel
Ama dokundukça kanatlarıma
Yanıyorum...
Ve yandıkça dudaklarımda
Ve yüreğimde deli tadın
Tattıkça katmerleniyor açlığım
Yüzümün aynasında ellerin
Ellerimden başlıyorum Eleni
Ayakları yere basan bu defa
Evet... galiba gerçek bir aşk bu
Kendi izimin çemberinde dolaştığım
Hep başladığım noktaya çakıldığım
Ulaş Yüksel
her gelen bu beden şehrimin
o sevi kuyusunun başında
biraz daha çevirdi çıkrığı derine..
daha derine
ve anladım ki gerçek aşıklık;
onlar ayrıldıktan sonra da
bu kuyudan, bu suyu
hala çekebiliyor olmakta gizli
nihayet bunu da öğretti hayat
insan olabilmenin en kutsal kaidesini
bu suyun daim kaynaması gerekliliğini
ve yıkıp bendini ol demde
ışıyan düşüncenin şavkında
taştı
taştı
taştı ...
hapsolduğu
sevgilinin toğrağından
ah kalbim
fersah fersah
kaplıyor imdi alemi.aşkla
zerre ayırdetmeden.
Ulaş Yüksel
o sevi kuyusunun başında
biraz daha çevirdi çıkrığı derine..
daha derine
ve anladım ki gerçek aşıklık;
onlar ayrıldıktan sonra da
bu kuyudan, bu suyu
hala çekebiliyor olmakta gizli
nihayet bunu da öğretti hayat
insan olabilmenin en kutsal kaidesini
bu suyun daim kaynaması gerekliliğini
ve yıkıp bendini ol demde
ışıyan düşüncenin şavkında
taştı
taştı
taştı ...
hapsolduğu
sevgilinin toğrağından
ah kalbim
fersah fersah
kaplıyor imdi alemi.aşkla
zerre ayırdetmeden.
Ulaş Yüksel
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)