sözün bittiği yerden başlıyorsun sen
ve senin sustuğun yerden başlıyor
şimdi konuşmaya ellerin
ellerin de susuyor sonra
sonra gözlerin ...
devleşiyor o sıska bedenin
nerden, nasıl öğrendin
bütün gövdenle böyle taş kesmesini
yırtıyor karanlığın perdesini
yüreğinin sessizliği
derken; dalıyorum yine ansızın
yepyeni bir düşün macerasına
atlıyoruz bir yokluğun üzerinden
semahlar dönüp, çarklar ururak
karıp kendi hamurumuzu nihayet
var ederek kendimizi yeniden
ellerimizden başlayarak
yağmurlu bir Nisan sabahı
koynunda yedi renk ebemkuşağı
vurulmuş yatıyor göğsümde
saçlarının ormanı
döşümde ıslak toprak kokusu
tekrar tekrar sevişerek soluksuz
bunca açlığa kuşanıp kılıçlarımızı
tek tek vuruyoruz, tüm tanrıların başını
Ulaş YÜKSEL
21 Nisan 2014 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder