Konuştuk,
sohbet ettik
çaylar, kahveler,
bir sürü kuru lakırdı
şöyle oturup,
bi susamadık uzuun uzun
harf kalıbından hür adamakıllı
soyunup nesneden,
kıramadık suskunun belini
oysa çektigim gizli hasret;
gözlerinin âmâsında yitip gitmek
sesine dokunmanın ötesinde
buluşup hiçliğin koynunda
teninin sıcaklığında gaybolmak
yokla kendini sevgilim
illa keşfedersin sende
yitip gitmek o büyük vuslatta
hep sakladığım derin sancı
bastırılamayan bu amansız tutku
eriyip vahdetin potasinda
birliğin can suyuyla...
çelikleşmek !
Ulaş Yüksel
28 Şubat 2015 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder