7 Ağustos 2016 Pazar

Nasıl katlandı onca acıya hala aklım almıyor
Ya onursuz gurursuz aşağılık bir adamdı 
Yahut aşk denen o kudretli nesnenin karşında
Çelimsiz, sıska, cılız bir pervane 

Kaç adamın kokusu sinmiş nevresimlere 
Seninkini arıyorken el yordamıyla
yakıyordu içini acıtarak 
Şahittim edepsizliğine 
ve adamın zavallı çaresizliğine

Tanrım ne kötü bir durum
Onulmaz yaralar açıyor etinde habire gün be gün... ve ruhunda
Sabaha kadar uyurken sevdiceği yanıbaşında 
seyrediyor, saatlerce  dalıp tavana avutuyor kendini 
umudederek güzel günleri hiç usanmadan
Gitse gidilmiyor, kalsa kan revan yüreği 

İlk kez bir kadına 
canlı kanlı tutulmanın acı cazibesi bu kerre
Uzaktan şiirler yazdığı aşklara hiç benzemeyen. tuhaf...
Geç bulunan daha mı kıymetli olur hep böyle 

Zaman ah...
elinde kör bıçağıyla şimdi
Liğme  liğme doğrasa da yüreğini
Yine o, zaman saracak
sardı sayılır yarayı

Ulaş Yüksel / Buda Geçer Ya Hu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder